Kandilli yüzerken uykularda
Mehtabı sürükledik sularda
Bir yoldu parıldayan gümüşden
Gitdik bahs açmadık dönüşden
Hülyâ tepeler hayâl ağaçlar
Durgun suda dinlenen yamaçlar
Mevsim sonu öyle bir zaman ki
Gaip bir musikiydi sanki
Gitmiş kaybolmuşuz uzakda
Rüyâ sona ermeden şafakda