Eski libâs gibi aşığın gönlü
Söküldükten sonra dikilmez imiş
Güzel sever isen gerdânı benli
Her güzelin kahrı çekilmez imiş
Çekilmez çekilmez çekilmez imiş
Bülbül daldan dala yapıyor geçiş
O sebeple gülle ediyor çekiş
Aşkın iğnesiyle dikilen dikiş
Kıyamete kadar sökülmez imiş
Sökülmez sökülmez sökülmez imiş
Seyrâni’nin gözü gamla yaş imiş
Aşk ve sevdâ cümle derde baş imiş
Ben bağrını toprak sandım taş imiş
Meğer taşa tohum ekilmez imiş
Ekilmez ekilmez ekilmez imiş